Zamanı geldiğinde köşesine çekilmeyi bilmeli kişi, aksi takdirde (şayet mevcutsa) saygınlığını yitirdiği gibi, ‘o’ keyifli anıların da içine ediverir! Yöneticisi için de, sporcusu için de, gazetecisi için de aynı şeyi ihtiva eder kural; ununu elediysen eleğini as ve köşene çekil… ‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’ enleminde bir yazı anlaşılacağı gibi, zira direkt yazarsam çok sayıda arkadaşı, tanıdığı kırmış olacağım. Böyle denemeli belki kırılmazlar ve de kızmazlar!
Otomobil sporu kaç kişiyi geçindirebilir? Son derece efektif bir soru! Yanıtını; sporcu, yarış, kulüp, sponsor ve mevcut bütçe tutarını yan yana yazarak bulmak olası. 365 gün içinde organize edilen 7 ralli, 5-6 tırmanma, 4-5 pist yarışında mücadele eden 50-60 adet yarış aracı parkıyla ortada dönenin büyük bir rakam olması olası değil. Devletin desteğine karşın sınırlı ve ucu ucuna yeten çoğu kez de yetmeyen bir bütçeden söz ediyoruz. Buna karşın geçimini otomobil sporlarından sağlamaya çabalayan kitle büyüyor hem de yabana atılmaması gereken hızla! Oysaki federasyonun, az sayıda ve geliri olmayan kulüplerin ve de sınırlı sayıdaki yarış takımlarının çalıştırabileceği eleman sayısı ortada. Elbette işsizliğin uç safhada olduğu ortamda geçimini otomobil sporundan sağlamaya çabalayanlara da saygı göstermeli. Zaten ikilem de burada başlıyor! ‘Z kuşağı’ sanırsınız doğduğu günden bu yana yarışçı, organizatör, yönetici, başkan… İyi de sıradan (ki en önemli kısmı) işleri kim üstlenecek?
Gelelim yaşı ilerlemiş ben ve benzeşlerime. Spora zamkla yapışmış kişilere! Sizlerin yaşamda başka işi gücü, eğlencesi, hobisi yok mu? Otomobil sporları yaşam felsefeniz mi yoksa geçim şekliniz mi? Kısa geçmişti otomobil sporlarının bütçesinden nemalananlar vardı evet ama o günler geride kaldı. Biraz daha açık olsun! Zaten yasal olarak düşlediğiniz ‘o’ noktaya gelmeniz olası değilken nedir bu yaptığınız? Geçmiş dönemde insanları birbirine düşündüğünüz yetmedi mi? Çekin artık elinizi ayağınızı sporun üzerinden. Size inanan da, güvenen de kalmadı zaten en kötü yanı da bu!..
