9.1 milyon lira + KDV karşılığında 10 yıllığına İstanbul Park Pisti’nin işletme hakkını satın alan sevgili Vural Ak, 300 milyon Dolar’a (Yolları ve diğer yatırımlarıyla 400) mal olan pistte elbette ki istediğini yapar, lakin…
İşin içine otomobil sporu girdiğinde karşısına ‘kural koyucu ve koruyucu Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun çıkmasından doğalı olamaz. Zira federasyonun ‘asli görevi’ spor ve sporcusu…
Görünenin özeti şu; İstanbul Park Pisti, ‘İstanbul Park Spor Kulübü’ (İPSK) adıyla kulüp kuruyor ve diğer otomobil sporları kulüpleri ile özdeş, ‘otorite’ konumundaki federasyonun resmi muhatabı oluyor. Önemli fark, bu kulübün işletmekte olduğu uluslararası standartlardaki pist elbette, nitekim sorun da burada başlıyor. Patron Vural Ak, Türkiye Pist Şampiyonası’nın İstanbul Park Pisti’nde yapılması planlanan yarışlarından kendince ‘normal’, memleket gerçeğinde ‘astronomik’ rakamlar talep ediyor. İsteyenin bir yüzü!
Git zaman, gel zaman Vural Ak, İstanbul Park Pisti’nin işletmesini aldığı günden yana Türkiye Pist Şampiyonası yarışlarından bir tanesi dahi İstanbul Park’ta gerçekleşemiyor. Bu arada pistin neden yapıldığı gerçeği göz ardı ediliyor, her nedense! “Devlet 400 milyon doları ‘otopark’ ve ‘açık oto pazarı’ için mi harcadı?” sorusu unutuluyor. Bir diğer önemli anekdot ise İstanbul Park’ın İPSK olarak pistte ‘özel kupa’ yarışları organize etmesi.
Federasyon, sporcuların daha fazla mali külfet altına girmemesi için İstanbul Park Pisti’nden vazgeçiyor ve ‘sudan ucuz’ diyebileceğimiz Yunanistan Serres Pisti’nde yarış düzenlemek zorunda kalıyor. Federasyon yetkilileri Serres’de organize ettikleri ‘herkese açık’ toplantıda ise sporcuları, kulüpleri konu hakkında bilgilendirmeyi de ihmal etmiyorlar.
Diğer yandan federasyon ile İstanbul Park Pisti arasındaki yazışmalar sürüyor.
Ve İstanbul Park ya da İstanbul Park Spor Kulübü, bu kez federasyondan ‘astronomik’ rakam değil daha beterini, ‘ipe sapa gelmez’ bir istekte bulunuyor!
Diyor ki; İstanbul Park’ta yarış organize edebilirsiniz (talep edilecek meblağ belirtilmiyor) ancak uygun görmediğimiz sporcular ile araçlarını içeri almayız, içeri girmişlerse de kendi güvenlik görevlilerimize emir verir ve dışarı attırırız… Gönül isterdi ki bu espri olsun ancak ne yazık ki değil!
Sevgili Vural Ak, ne yapmaya çalıştığını anlamak gerçekten güç! Sporcuya mı, spora mı, yoksa bir sponsora mı kızgın veya kırgınsın? Yoksa, yoksa federasyonla mı bir alıp veremediğin var? Velev ki Formula 1 Türkiye’ye döndü ve İstanbul Park Pisti’nde İstanbul Grand Prix’si koşuluyor. Kapıda durup, “Bunun tipini beğenmedim, bunun da otomobili dökülüyor, içeri almayın” mı diyeceksin? İyisi mi sporun, gençlerin, geleceklerinin önüne aç ve bunun için üzerine düşeni, sana yakışanı yap. İstanbul Park’ın patronu sensin zaten buna da hiç kimsenin itirazı yok.
Kimseler de
Orda bir pist var uzakta
Gidemesek de, göremesek de
O pist bizim pistimizdir
demesin, diyemesin…
