Arısoy : “Drift Kontrolsüzlüğün Kontrolü”

0
4281

Tüm dünyada hızla yayılan ve oldukça geniş bir seyirci kitlesine sahip drift sporu, TOSFED’in desteği ve bu spora gönül vermiş pilotların azimleri ile Türkiye’de de kendinden söz ettirmeye başladı. Bu sporun öncülerinden ve Apex Masters Türkiye Drift Şampiyonası aktif pilotlarından olan Volkan Arısoy ile drift sporsunu sizler için değerlendirdik.

Türk Motorspor: Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Volkan Arısoy: Tabiki memnuniyetle. İsmim Volkan Arısoy. İstanbul doğumlu, evli ve bir erkek çocuk babasıyım. 1975 İstanbul doğumluyum. Halen sahibi olduğum V&A Danışmanlık Hizmetleri firmasında birkaç Alman firmanın Türkiye Temsilciliğini yürütüyorum. Bunun yanında Automag dergisinde Genel Yayın Yönetmenliği, DJ’lik ve tabiki drift pilotluğu da yapıyorum.

T.M.: Oldukça renkli gözüken bir hayatınız var. Peki bu kadar işle uğraşmak sizin için zor olmuyor mu, hele ki aile yaşantınızda varken?
V.A .: Aslında olmuyor desem yalan olur. Tabi ki bu tip bir hayatı yaşarken mutlaka kendine göre zorlukları oluyor. Düşünsenize bir telefonla firma patronu, ardından gelen bir telefonla basın mensubu, diğer bir telefonla da DJ oluyorsunuz. Bunların yanında bir eş ve birde babasınız. Bu arada drift pilotluğunu da unutmamam gerekli!   Bunların hepsini bir arada yapmak belki marifet olsa da, tamamen ne yaptığınızı iyi bilmek, işinizin ehli olmak ve tabi ki sistematik bir çalışma ile hepsini aynı anda yürütmek mümkün oluyor. Kendinizi doğru bir şekilde programlarsanız zamanı iyi kullanıyorsunuz. Zamanınızı iyi kullanmak en önemli kural. Tabi ki ailenizin de size mutlaka destek olması şart. Eğer eşiniz ya da yakınlarınız size bu konuda destek olup esneklik göstermezler ise o zaman bu işlerin hepsini bir arada yürütmek gerçekten zor olur.
volkan_arisyon_drift_0002T.M. : Bu cümleler aslında sizin gibi bir hayata sahip olmak isteyip nasıl başarabileceklerini bilmeyenlere ışık tutacak gibi görünüyor.
V.A .: Eğer bir kaç kişiye bu anlamda yardımcı olabilirsem ne mutlu bana. Bilirsiniz herkesin kendine göre bir başarı anahtarı vardır. Benimki de sistematik ama çok çalışmak ve zamanı sonuna kadar kullanmak. Zaten gerisi kendiliğinden geliyor.

T.M.: Gelelim asıl meseleye, farklı yönleriniz içinde bizim için en önemli olanına, yani drift pilotluğunuza… Öncelikle bizi takip eden değerli okuyucularımıza biraz drift hakkında bilgi verebilir misiniz? Drift nedir? Nasıl yapılır? Otomobil nasıl olmalı gibi detayları anlatır mısınız?
V.A.: “Kontrolsüzlüğün Kontrolü” drift için söylenebilecek en güzel tanım aslında. Hayatı tek düze yaşamak istemeyip, biraz heyecan, biraz sıra dışılık katmak isteyenlerin sporu. Beygirlerin, lastik ve egzoz seslerinin, dumanlar altından yarattıkları senfoninin, seyircinin haykırışları ile birleştiği belki de tek spor. Drift, otomobillerin dansı. Estetik hareketlerin motor ve egzoz senfonisine ayak uydurduğu, temponun ve adrenalinin daima en üst seviyede olduğu bir hip hop dansından farksız. Driftte esas olan önce otomobili kontrolsüz bir hale getirmek. Sonra seri bir biçimde o kontrolsüz halini kontrol haline alarak, hiç durmadan bu kontrolsüzlük halini devam ettirmektir.

T.M.: Oldukça zor galiba?
V.A.: Evet, dışarıdan baktığınızda yan yan giden bir otomobil görüyorsunuz ve size basit gibi gözüküyor. Ama işin gerçeğine baktığınızda çok yönlü bir kontrol becerisi gerektiriyor. İnanın beyninizin bu tip bir komuta alışması ve tamam demesi bile zaman alıyor. Malum otomobil kullanırken beyniniz yaptığınız hatalara karşı hemen düzeltme tepkisi veremeye alışık. Bu tepkiyi vermemesini öğretmeniz de zaman alıyor.

volkan_arisyon_drift_0003T.M.: Peki, drift ortaya nasıl çıkmış, ülkemize nasıl gelmiş birazda bunlardan bahseder misiniz?
V.A.: Drift 80’li yıllarda Japonya’da doğmuş bir spor. Bu sporu Japonya’ya hatta dünyaya tanıtan kişi Keiichi Tsuchiya adlı bir Japon pilot. Kendisi ralli yarışlarında yarıştığı dönemlerde etap içindeki virajları kaydırarak dönerken seyircilerin verdikleri tepkiler üzerine drift sporunu ortaya çıkartmış. Otomobilleri kaydırarak kullanmak esasına dayanarak çıkarttığı bu sporu ilk olarak Japonya’nın dağlık bölgelerindeki virajlı yollarda yapmış. Peşinden bir sürü genç bu sürüş sitiline merak salmış ve illegal olarak onlarda dağlık bölgelerdeki virajlarda drift yapmışlar. Sonrasında bu akım bir çığ gibi büyümüş ve resmi bir spor halini almış. Şu an Japonya, Amerika ve bazı Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Türkiye gibi bir çok ülkede bu spor resmi bir motorsporu dalı ve şampiyonaları var. Ülkemizde ise ilk olarak 2007 yılında CNR Fuarcılık’ta düzenlenen kapalı alan drift şovu ile başlamış. Hemen ardından kurulan Drift Akademi ile bu zamana dek 500’ün üzerinde kişiye eğitim verilmiş. Şu an aktif olarak bu sporu yapan 30-40 kadar pilot var. Bende bunlardan biriyim.

T.M: Siz nasıl başladınız drifte?
V.A.: Bende başlayalı beş sene oldu. “Otokolik” programını sunduğum yıllarda bir proje için Drift Academy’nin sahibi Abdurrahman Özen ile tanıştım. Kendisinin yanında bir kaç tur drift heyecanını yaşayınca, işte bu benim sporum dedim. İnanın üç gece boyunca rüyamda drift yaptım. Sonrası çorap söküğü gibi geldi. Hemen eğitim aldım. Eğitimden sonra sadece bu spor için kullanacağım arkadan itişli bir otomobil satın aldım. O günden beri driftin içindeyim, hem kendimi hem de otomobili geliştiriyorum.

volkan_arisyon_drift_0004T.M.: Bize biraz da otomobilinizden bahseder misiniz? Ne gibi özellikleri var?
V.A .: Otomobilim, 1991 model E36 kasa bir BMW 325i. Tamamen özel olarak hazırlanan otomobilimin motoru turbo beslemeli. 500+ beygir gücünde olup, 1000 beygir güçlere dayanacak alt yapıya sahip. Bu anlamda Türkiye Drift Şampiyonası yarışan en güç otomobillerinden biridir. Tamamen profesyonel olarak JDM Works ve BMW Askar tarafından hazırlanmış olup, 2016 sezonunda Türkiye’nin önde gelen yarış garajlarından Parkur Racing desteği ile daha da geliştirildi. Lassa’nın lastik sponsorluğundaki otomobilimde, 17 ve 18 inc boyutundaki yüksek performans lastikleri sayesinde üstün bir yol tutuş sağlanırken, driftin en önemli özelliği olan kontrollü kaydırma becerisi bu üstün yol tutuş sayesinde daha yüksek süratlerde yapılabilmekte ve otomobilin gücünden maksimum oranlarda faydalanabilmektedir.  Bu arada güvenlik detaylarını da belirtmeyi unutmayalım. Aracımda özel olarak hazırlanın bir güvenlik kafesi ( halk dilinde takla barları ), özel yarış koltukları, 6 nokta emniyet kemeri ve yangın söndürme tertibatı bulunuyor.

T.M : Otomobili sanki baştan yaratmışsınız.
V.A : Bu tip modifikasyonlar olmazsa olmazlardan. Sonuçta iyi sonuçlar elde etmek için mutlaka alt yapıyı sağlamlaştırmak ve güvenliği sağlamak gerekli.

volkan_arisyon_drift_0005

T.M : Drift yarışları nasıl yapılıyor ?
V.A : Her şeyden önce trafiğe kapatılmış, güvenliği alınmış bir pist bu sporun en önemli gereksinimi. Pistin nerede olduğu önemli değil. Şehir içinde bir otopark, bir yarış pistinin kombine virajları, yada özen izinle trafiğe kapatılmış caddeler… Kullanılan otomobiller, arkadan itişli, özel güvenlik ekipmanlı 500 Beygir ve üzeri. Bu sporun belki de en güzel yanı motor gücünün bir sınırı olmaması. Bütçeye göre 200 beygirden 1000 Beygir ve üzerine kadar otomobil hazırlamak mümkün. “Ne kadar duman, o kadar randıman” motor gücünün ana ilkesi. Yarışlarda üç hakem daha doğrusu jüri yer alır. Otomobillerin pist üzerinde belirlenen noktalara yaklaşma hızları, yaklaşma açıları, yaklaşma mesafeleri değerlendirilir. Ayrıca otomobil hakimiyeti, lastiklerden çıkan duman, seyircinin tepkisi de kriterlerdir ve puanlamaya girer. Yarışlar ikili çıkışlar halinde yapılır. Bir araç önde giderken diğeri onu  taklit ederek takip eder. Sonra öndeki araç arkaya geçer ve o diğer aracı aynı şekilde taklit ederek takip eder. Jüri puanlamasına göre en yüksek puanı alan pilot ve aracı bir üst tura geçer. Eleme usulü ile yapılan yarışta katılımcı sayısına göre Top 16, top 8 , top 4 ve top 3 belirlenir.

T.M.: Gelelim şampiyonaya. Apex Masters Türkiye Drift Şampiyonası hakkındaki düşünceleriniz nedir?
V.A : Apex Masters, kulübümüzün kurucusu ve Türkiye’de driftin gelişimde büyük rol oynayan Abdurrahman Özen’in gerçeğe dönüştürdüğü bir hayali idi. 2011 yılında tek ayaklık bir yarış düzenleyerek, bunu yapabileceğini ispatladı ve bu sporun yayılmasına öncülük ederek bu şampiyonayı Türk Drift Severlere sundu. Tabi ki kendisinin yanında benim gibi bu spora gönül vermiş ve bu işin ilk gününden beri elinden geleni esirgemeyip, maddi manevi tüm olanaklarını zorlayarak bugünlere getiren pilot arkadaşlarımız ve bu spora gönül vermiş dostlarımız da Apex Masters’ın gelişimde büyük rol oynadılar. Bugün bu şampiyona dünyanın birçok ülkesindeki drift otoriterleri tarafından da takip ediliyor. İnanıyorum ilerde yabancı pilotlarda gelip bu şampiyonada yer alacaklar. Bu arada TOSFED’in de desteği yadsınamaz. Bize tanıdıkları olanaklar, önce mahalli ve bu sene ulusal yarış statüsü dahil olmamız gibi önemli adımlar, biz pilotlara da motivasyon katmaya yetiyor.

T.M.: Şampiyonadaki durumunuz nedir?
V.A.: Açıkçası bu sene geçtiğimiz yıllara göre daha iddialıyım. Otomobilim “Slider” istediğim ayarlara geldi. İstediğim tepkilere cevap veriyor. Zaten İzmir yarışını 6. Olarak bitirmem beni oldukça motive etti. Umarım önümüzdeki yarışlarda da ilk 5’te olurum. Ne diyelim?

volkan_arisyon_drift_0006

TM : Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak paylaşmak istediğiniz herhangi bir şey var mı?
V.A : Herşeyden önce bana desteğini sunan sponsorlarım  Black Bruin, Lassa, Parkur Racing, Evans Coolents Türkiye, Sonax Türkiye, Akoni Reklam, Power Chip Tuning, Askar Servis, Oto Stil Dergisi,  Tufan Türkmen, Paşam Garage’a çok çok teşekkür ediyorum. Onların desteği benim için çok çok önemli. Ayrıca bu sayfalardan kendimi tanıtma şansını vermiş olmanıza ayrıca sonsuz teşekkür ediyorum. Bu tip sporlarda medya desteği çok çok önemli. Eğer medya desteği olmaz ise ileri gitmeniz oldukça zor. Bu sebeple son olarak yine bu satırlardan röportajımızı okuyacak tüm dostlarımıza, hatta büyük firmalara seslenmek istiyorum, lütfen reklam bütçenizden bu tip sporların gelişmesine destek olun. Bazen bütçenizden ayıracağınız çok küçük rakamlar bir çok pilotun hatta gencin kendini tanıtmasına büyük destek sağlayacaktır. Teşekkürler.
Röportaj: Ahmed Said ÖZEN

 

Facebook Yorumları

yorum